inekle Kütüphane-Aralık Ayı

Merhaba inekle velisi, öğretmeni ve öğrencileri. Umarım iyisinizdir. Aralık ayı kitap tavsiyelerimle karşınızdayım. Yerli ve yabancı beğendiğim birçok kitabı, bu yazımda sizinle paylaştım. Hadi başlayalım!

1.Nietzsche Ağladığında

Henüz yalnızca iki kitabı yayınlanan ve bir üne kavuşamamış olan Nietzsche, ihaneti yakından tatmış, acılarına ise göğüs germeyi seçmiş bir filozof olarak anlatılır. Tanrı onun için bir ölüdür. Mutlu bir hayatı, karısı ve çocukları yoktur. Tek bildiği ise ümit etmenin çok daha büyük hayal kırıklıklarına yol açacağını düşünmesidir. Kendisinin bu karamsar ruh halinden endişe duyan Salomé, Nietzsche’nin hayatında derin izler bırakan güzel, çekici, cesur ve bir o kadar da zeki bir kadındır.

Salomé, bir gün Breuer’e isimsiz bir mektup göndererek, Avrupa’nın kültürel geleceğinin tehlikede olduğunu, Nietzsche’nin de ümitsiz olduğunu söyler ve kendisinden yardım ister. Breuer, Salomé’un çekiciliği karşısında ona karşı koyamaz ve Nietzsche’ye yardım edeceğine dair söz verir. Ancak bu o kadar da kolay olmayacaktır. Çünkü ünlü filozof, yardımı asla kabul etmemektedir. Üstelik hasta olduğunu da inkar eder. Bu andan itibaren zorlu bir süreç başlar. Breuer, Nietzsche’nin ruhsal bozukluklarına değinmeye çalışacaktır. Bu esnada da yakın arkadaşı ve öğrencisi olan Freud ile sık sık görüşecek ve uyguladığı tedavi yöntemlerini aktaracaktır.

Nietzszche’nin ruhsal dünyasına derinlemesine bir bakış atacak olan Breuer, aynı zamanda ümitsizliğinin ardındaki gerçekleri gün yüzüne çıkarmaya çalışacaktır. Nietzshe’nin inadını kırıp Breuer’den yardım istemesi sonucu ikilinin arasında gelişen yakın dostluk ikisine de oldukça iyi gelecektir.

Baş ucu kitaplarınızdan biri olmaya aday bu şaheser ile siz de ünlü filozofu daha yakından tanıyacak, onu anlayacak ve fikirlerini benimseyeceksiniz. Öyleyse Nietzsche’nin dünyasındaki bilinmeyenlere doğru yolculuğa çıkmaya hazır olun!

2. The Secret – Sır

Avuçlarınızın içinde tuttuğunuz Büyük Sır, Asırlar boyunca elden ele dolaştı. Ona gıpta ettiler. Sakladılar. Kayboldu, çalındı ve inanılmaz paralara satın alındı. Tarihin en önemli kişilerinden bazıları bu yüzyıllar yaşındaki Sır’rı çözmüştü. Platon, Galileo, Beethoven, Edison, Carnegie ve Einstein’ın yanı sıra kimi kaşifler, teologlar, bilimadamları ve büyük düşünürlerin çoğu Secret’a hakimdi. Sır, şimdi dünyaya açıklanıyor.

“Secret’ı öğrendikçe istediklerinize nasıl sahip olabileceğinizi, nasıl istediğiniz her şey olabileceğinizi, ya da istediğiniz her şeyi nasıl yapabileceğinizi anlayacaksınız. Gerçekten kim olduğunuzu anlayacaksınız. Hayatta sizi bekleyen gerçek kusursuzluğu anlayacaksınız.”

3. Kinyas ve Kayra

Roman, Kinyas ve Kayra’nın Afrika’daki yaşamlarının anlatıldığı kısım ile başlar. Bu iki arkadaş, Afrika’da suçtan suça karışmaktadır. Hırsızlık, cinayet, içki, kumar ve hatta tecavüze varan suçlarının ardı arkası kesilmez. Karakterlere bakıldığında ise açıkça hayattan duydukları kin ve nefret ile kaybettikleri inançsızlık göze çarpmaktadır. Bu sebepledir ki oldukça hızlı yaşayan bu iki arkadaş, suç işlemekten de kendilerini alıkoymazlar.

Bir gün, beraber bir banka soymaya karar veren iki kafadar, soygunda başarılı olup yüklü miktarda paraya sahip olurlar. Ancak Kinyas, Kayra’ya sadık kalmaz ve paraları alıp kaçar. Kayra artık yalnızdır ve kendisine farklı bir yol çizecektir. Bu esnada Türkiye’ye dönme kararı alır. Ancak hiçbir şey geride bıraktığı gibi değildir. Ailesi, evi ve çevresi bir anda değişen Kayra, yeni yaşamına ayak uydurabilecek midir? Ya Kinyas? Onunla yeniden karşılaşmaları nasıl olacaktır? Peki Kinyas ve Kayra, kendilerini bekleyen sona hazırlıklı mıdırlar?

4. Cennetin Doğusu

Nobel Ödüllü yazar John Steinbeck derinlikli olay örgüsü ve her biri tanıdık özellikler barındıran büyüleyici karakterleriyle Cennetin Doğusu’nda, insanlık tarihinin Âdem’den bu yana en eski ve vazgeçilmez anlatısına, yani iyilik ve kötülüğün bitmek bilmez çekişmesine ve aralarındaki karmaşık ilişkiye modern bir yorum getiriyor. Geçtiğimiz yüzyıl başında Amerika’da ayakta kalma mücadelesi veren iki ailenin yollarını cennetvari topraklarda, Salinas Vadisi’nde kesiştiren Steinbeck, kötülüğün bir yazgı mı yoksa iyiliğe ulaşmak için özgür iradeye başvurularak aşılması gereken bir basamak mı olduğunu kutsal kitapların mitolojilerine göndermeler ve zengin metaforlarla, kuşaklara yayarak irdeliyor. Habil ile Kabil, çiftçi ve çoban, çılgınlık ve bilgelik, erdemlilik ve ahlaksızlık, kardeşlik ve haset, insan ve insan, “Bugüne kadar yazdıklarım, bu kitap için bir hazırlık niteliğindeydi” diyen Steinbeck’in görkemli anlatısında çarpışıyor.

5. Kardeşimin Hikayesi

Kitaptaki olaylar, İstanbul’un Çatalca iline bağlı Posima isimli bir köyde başlar. Ahmet Arslan, bu köyde sakin bir hayat süren ve tek başına yaşayan bir adamdır. Bir sabah Ahmet, kendisine gelen bir telefon ile uyanır. Arayan, haftanın birkaç günü ev işlerini görmek için Ahmet’in evine gelen Hatice Hanım’dır. Kendisine dün gece işlenen bir cinayetten bahseder. Ölen kişi Arzu’dur. Ahmet ise dün gece Arzu’nun evinde verdiği davete gitmiştir.

Ahmet’in geçmişte yaşadıkları kendisinden pek çok duyguyu alıp götürdüğünden, kendisi bu ölüme tepkisiz kalır. Ancak gerek bu tavrı gerekse de Arzu’yu en son görenin kendisi olması sebebiyle şüpheliler listesinde ilk sırada yer almaktan kaçamaz. Olaylar, tam da burada başlar. Gelecek vadeden genç bir gazeteci kız, cinayeti çözmeye kararlıdır. Zor da olsa Ahmet ile iletişim kurmayı başaran genç kız, tüm olup bitenleri öğrenmeye çalışır. Fakat bu esnada Ahmet’in geçmişine dair anılar ortaya dökülüverir.

Ahmet, geçmişi acıyla dolu yaralı bir karakterdir. Ailesini çok küçükken trafik kazasında kaybetmiş ve kardeşi Mehmet ile baş başa kalmıştır. Ancak Mehmet’in yaşadığı kötü olaylar, onu intihara sürüklemiştir. Öte yandan köyde işlenen cinayete dair sır perdesi aralanmaya başlar. Oklar Ahmet’i işaret ederken, Ahmet evinde ölü bulunur. Ardında tüm gerçekleri açıkladığı bir mektup bırakmıştır. Peki, cinayeti işleyen Ahmet midir? Ve Ahmet aslında kimdir?

Ecem Kardeş

01.12.2021