Eğiticinin Eğitimi
Son zamanlarda sık sık karşımıza çıkan, çevrimiçi eğitimlerine ve seminerlerine denk geldiğimiz “eğiticinin eğitimi” kavramını duymuşsunuzdur. Bu eğitim kimleri kapsar, içeriği nedir, eğitene ve eğitilene neler kazandırır? Haydi gelin, detaylı bir şekilde bakalım. Neymiş eğiticinin eğitimi?
Eğitim ve Eğitmen Kavramları
Eğiticiler etkili öğrenme, iyi iletişim ve eğiten-öğrenen arasındaki denge kavramlarına maruz kalırlar. Eğitim bilgi üzerine değil de eylem üzerine odaklı olmalı, yani öğrenci keşfetmelidir. Eğitimcinin görevi ise öğrenen kişinin keşfetmesine destek olmaktır. Geleneksel tabuları yıkarak eğitmenin bakış açısından çok öğrenen kişinin penceresine odaklanılan bir yaklaşımdır aslında. Örneğin, öğretmen ve öğrenci arasındaki ilişkiye baktığımızda öğretmen ne kadar çabalarsa çabalasın öğrencinin isteği olmadan bilgiyi aktaramaz. Bunun gibi bir örnekte eğitici öğrenen kişinin ilgisini nasıl yöneteceğini, bireysel olarak nasıl bir farklılık kazandıracağını bilmesi gerekir.
Öğrenci Merkezli Öğrenim Yaklaşımları
Eğiticiden çok öğrenen kişiyi merkeze alan bu yaklaşımda çeşitli öğrenme modelleri vardır. Aktif öğrenme, işbirlikçi öğrenme ve probleme dayalı öğrenme. Aktif öğrenmede öğrenen kişi oldukça baskın ve bağımsız hareket eder. Uygulamaya ağırlık verilir ve yaşam boyu devam eder. İşbirlikçi öğrenmede ise isminden de anlaşıldığı gibi gruplar halinde bir kazanım söz konusudur ve burada eğiticinin rolü öğrenen kişiyi gruplara kazandırarak dışardan bir destek haline gelmektir. Son olarak, probleme dayalı öğrenme de yaşanılan bir sorunu anlama ve çözme yöntemiyle kişinin öğrenmesidir. Buna örnek olarak grup şeklinde çalışılan bir projede ortaya çıkan sorun ve çözüm ikilisini verebiliriz. Öğrenen kişi sorunun kaynağına gitmek için her bir grup üyesiyle iletişim kurar ve bu aşamada aktif öğrenmeyi gerçekleştirir. Sorunun kaynağını bulduktan sonra da çözüme grup ile beraber ulaşmaya çalışır. Bu da işbirlikçi öğrenmeyi gerektirir. Buradan da şunu anlıyoruz ki probleme dayalı öğrenme diğer öğrenme türlerini de barındırır ve aslında en etkili yöntemdir.
Öğrenim için Eğitim Bağlamları
Eğitim bağlamlarını, öğrenen kişilerin hangi ortamları kullandığı ve eğiticilerin de buna göre hangi yolları izlemesi gerektiği şeklinde açıklayabiliriz. Bu bağlamlardan ilki formal eğitim. Bu eğitimde öğrenciler belli bir sınıf ortamında bulunurlar. Formal eğitim için okul, laboratuvar veya bir tiyatro sahnesini örnek verebiliriz. İnformal eğitim ise diğerine nazaran daha özgür, günlük hayatımız çerçevesinde ilerleyen bir bağlamdır. Deneyim ve tecrübe ile öğrenme odaklı, kişinin kendi bakış açısını kullandığı bir eğitim. Eğitmenin buradaki rolü ise öğrenen kişiye bu ortamı sağlamaktır. Örneğin, bir okul pikniğinde öğrencilerin bilmediği bir bitkiyi keşfetmesi gibi. Öğretmen pikniği düzenleyerek bu informal eğitime ortam sağlar. Bir de son zamanlarda oldukça yaygın olan ve eğitimin teknolojiyle beraber oyuna doğru yöneldiği nonformal eğitim vardır. Kısaca oyunlarla eğitim diyebiliriz.
Sonuç olarak, “eğiticinin eğitimi” kavramında öğreten kişiden çok öğrenen kişi baskındır. Öğretme eylemi yalnızca öğrenme ile gerçekleşebilir. Eğitim ve eğitimin gerçekleştiği ortamlar yalnızca tek bir yerle sınırlı kalmaz ve hayata empoze edilir. Eğiticilerin eğitilmesiyle beraber daha bilinçli eğitmenler yetiştirilebilir, öğrenciler kalıplaşmış eğitimlerin dışına çıkabilir.
Merve Bayır