Yapamadıkları Konunun Üzerine Gitsinler!
Herkese merhaba! Bundan böyle inekle blog’da öğretmenlerle üniversite sınavına hazırlık deneyimleri ve üniversite hayatları hakkında yapacağımız kısa sohbetleri paylaşacağız. Bunlardan ilkini, İTÜ Gıda Mühendisliği 3. Sınıf öğrencisi Merve‘yle gerçekleştirdik. Öğretmenlere sormamızı istediğiniz farklı sorular varsa, yorum bölümüne yazabilirsiniz.
Sınava nasıl hazırlandın? Herhangi bir taktiğin var mıydı?
Öncelikle herkesin algılama ve öğrenme stratejisinin farklı olduğunu vurgulamak isterim. Bizim için en faydalı stratejiyi deneme yanılma yoluyla bulup geliştirerek, hem sınavlardaki çıtamızı yükseltebilir hem de zaman sorunumuzu ortadan kaldırabiliriz.
Ben bir sayısal öğrencisiydim ve sözel dersler benim için her zaman daha yorucuydu. Örneğin Geometri televizyon izlerken de çalışabileceğim bir dersken, Biyoloji için zaman ayırmam gerekiyordu. Bu yüzden beynim daha dinçken Biyoloji çalışıp, biraz daha yorulunca Kimya ve Fizik derslerine ağırlık verirdim. Matematik ve Geometri’ye ise günün her saati çalışabiliyordum. Sınavlarda da aynı durum geçerlidir. Sözel derslerden başlamak kimileri için dikkat dağıtıcı kimileri için ise adapte edici olabilir. Verimli bir sınav süreci için buna iyi karar vermek gerekir. Söylediğim gibi, öncelikle kendinize bir taktik, bir strateji belirleyin.
Sınava hazırlanırken en büyük yardımcın neydi?
En büyük yardımcım tabii ki de annemdi. Her akşam üşenmeden soyup getirdiği meyveler, uyumadan önceki moral seanslarımız ve beraber kurduğumuz hayaller en büyük yardımcım ve en büyük rahatlatıcımdı. Bir de uğurlu kalemim vardı tabii ki. OKS ve ÖSS de dahil olmak üzere tüm sınavlarıma o kalemle girdim.
Şu an sınava hazırlanan öğrencilere ne tavsiye edersin, tüyoların var mı?
Bu lafı duymaktan çok sıkıldıklarına eminim fakat ekmek gerçekten aslanın ağzında ve ne kadar pratik yaparlarsa o kadar iyi. Kısaca şunu söyleyebilirim ki yapabildikleri konunun değil, yapamadıkları konunun üzerine gitsinler. Anlayamadıkları soruları kesinlikle çözdürsünler.
Tekrar sınava girecek olsan farklı yapacağın şeyler olur muydu?
Yapacağım çok farklı bir şey olmazdı. Fakat ben biraz stresli ve heyecanlı bir öğrenciydim. Ne yaparsam yapayım tüm konulara mükemmel bir şekilde çalışsam bile hep bir şeylerin eksik kaldığını düşünürdüm. Bu durum da bilinçaltımı hep olumsuz etkilemekteydi. Tekrar sınava hazırlanıyor olsam beynimi daha dinç tutar ve bu sayede moralimi bozan olumsuz düşünceleri kafama sokmazdım.
İTÜ’lü olmak ne demek?
İTÜ’lü olmak demek çok şey demek. Harika bir kampüs hayatı demek, yılların vereceği olgunluğu çok kısa sürede kazanmak demek, içinden çıkılamayan ödev ve projelerin içinden çıkmayı öğrenerek hayata bir sıfır önde başlamak demek, iş veya staj görüşmelerinde göğsünü gererek “İTÜ’lüyüm” demek, pratik zeka ve el çabukluğu demek… Ha bir de İTÜ demek ağaran saçlar ve biraz kamburlaşmış bir bel demek.
Bölümünü isteyerek mi seçtin?
Hayır. Benim hedefim diş hekimliğiydi, fakat yaşadığım küçük bir talihsizlik sonucu şu anda İTÜ Gıda Mühendisliği’ndeyim. Şimdi görüyorum ki ben demek mühendislik demekmiş. Sürekli kendini yenileyen, en güncel bölümlerden biri olan, geleceğin vazgeçilmezi gıda sektöründe olduğum için çok mutluyum.
Seçim yaparken nelere dikkat ettin? Yardım aldın mı?
Tercihlerimi danışman hocalarımla beraber yaptık. Aldığım puandan ziyade gelecekten beklentilerimi ve sahip olduğum kişiliği göz önünde bulundurduk. Durgun, monoton ve kendini yenilemeyen bir mesleğin bana göre olmadığına karar verdikten sonra ailemin de fikrini alarak verdim kararımı.
Eklemek istediklerin var mı?
Tüm öğrencilere başarılar diliyorum. Gerek merak ettikleri alelade bir konuda, gerekse derslerle ilgili ihtiyaç duydukları an biz onlar için her zaman yardıma hazırız. Onlar yeter ki soruların canına okumak istesinler. Herkese kolay gelsin.