Leonardo Da Vinci’nin Hayatına ve Eserlerine Dair Merak Edilenler
Çağların ardında kalan bir dahi: Leonardo da Vinci. Öyle ki hem bir mimar hem bir filozof hem ressam hem bir mucit hem bir astronom hem de müzisyen ve daha neler neler… Altmış yedi yıllık hayatına yüzlerce icat ve eser bıraktıktan sonra son sözleri işte şudur.
“Tanrıyı ve insanoğlunu gücendirdim. Çünkü çalışmalarım ulaşması gereken kaliteye erişemedi.”
Gelgelelim onun en çok bilinen eserlerinden biri olan ‘Son Akşam Yemeği ‘tablosuna. Bu tabloda Da Vinci Hz. İsa’nın çarmağa gerilmeden (!) önceki son akşam yemeğini resmeder. Daha detaylı olarak aşağıda anlatacağız. Ama bunlara geçmeden önce gelin biraz Leonardo’nun hayatına bakalım.
Kimdir Bu Da vinci?
15 Nisan 1452’ de Vinci kasabasında doğan küçük Leonardo adını da bu kasabadan almıştır. Babası soylu bir noterdir. Annesi ise alt kademeden yoksul bir kadındır. Leonardo bu ikilinin gayrimeşru çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Yalnız bazılarına göre bu yoksul kadın o dönem Osmanlı’dan getirilmiş olan bir köleydi. Hatta Da Vinci’nin Osmanlı hayranlığı bu yüzden başlamıştır tarzındaki iddialar da göz ardı edilecek gibi değildir. Elbette ki böyle bir ihtimal var fakat şuana kadar kesin ve sağlam bir şekilde desteklenecek kanıtlar bulunmuş değildir. Şu anlık sadece bir tez olarak ele alabiliriz.
Leonardo küçükken çevresine ve etrafına duyduğu merak onu birçok yerde sorgulamaya itti. Merak ediyor ve sorular soruyordu haliyle. Bunun yanında çizim konusunda da çok maharetliydi. Öyle ki birgün babası oğlunun çizdiklerini görerek hayrete düşer. Bunun üzerine o dönemin ressamlarından olan Verrocchio Ustanın yanında çırak olarak bu yeteneğini geliştirmeye başlar. Onun yanında çalıştığı günlerden bir gün Verrocchio Ustaya Hazreti İsa’nın vaftiz anının resmedilmesini isteyen bir müşteri gelir. Gayet tabi bir şelide Verrocchio Usta sanatını tuvale dökmeye başlar. O sıra henüz o zamanlar küçük olan Leo’nun da tablonun bir bölümünü ona ait olarak resmedilmesini ister. Leo Hazreti İsa’ nın yanına 2 küçük melek çizerek tabloya renk getirir. Bunun gören Verrocchio Usta “Leonardo sen beni yüzlerce kez aştın” demiş ve rivayetlere göre bir daha eline fırça almamıştır.
Leonardo Da Vinci’nin birçok toplumsal anlamda garip karşılanacak özellikleri vardı. Bunların bazıları işte şunlar;
- Da Vinci hem sağlak hem solakdı. Bir eliyle resim yaparken diğeriyle yazı yazabiliyordu. Bu insanlar toplumda çok azdır. Ve bu özel yeteneğe de ambidexter adı veriliyor.
- Yazmak demişken Leonardo soldan sağa değil sağdan sola doğru yazıyordu. Bugüne kadar gelen el yazmalarını o günlerde olduğu gibi insanlar bir ayna yardımıyla okuyabiliyor.
- Da Vinci’nin hayvanlara özel bir ilgisi vardır. Özellikle kuşları mekanik hareketlerinden dolayı pek sever. Bu hayvanlara olan ilgisi onu vejeteryan yapmıştır.
- Da Vinci’nin kendine has bir uyku modeli vardır. Bugün bu modele Da Vinci uykusu deniliyor. Günde sadece 90 dakika uyuyarak geçiriyor. Bu yöntem şöyledir; her 4 saatte bir 15 dakika temel uyku alınır ve gün içinde toplar 1.5 saat yani 90 dakika uyunur.
Bir takıntısı da ölü insanların bedenlerini açarak anatomik çalışmalar yapmasıdır. Topluma göre iğrenç görünen bu iş aslında Da Vinci için bu kadar iğrenç bir şey değil. Bundan ötürü Papa ya şikayet edilmiştir. Da Vinci için iğrenç olan şey cinsel ilişki ve temasdı. Şayet temasdan hiç hoşlanmamış. Eş cinsel olduğu iddiaları ortaya atılsa da bir dayanak gösterilememiştir.
Leonardo Da Vinci’nin usta olduğu alanlar
1. Filozof
2. Astronom
3. Mimar
4. Anatomist
5. Heykeltraş
6. Jeolog
7. Yazar
8. Mühendis
9. Mucit
10. Matematikçi
11. Müzisyen
12. Botanikci
13. Kartograf
14. Ressam
İkinci Bayezid ve Da Vinci
Da Vinci ’nin Osmanlıya karşı bir hayranlık duyduğunu söylemiştik. Bu aslında o kadar da şaşılacak bir konu değildir. Zaten o dönemler de Osmanlıya karşı hayranlık beslemeyen bir batı düşünürü yahut sanatçısı bulmak zordur. Fakat Da Vinci’nin hayatında, kendisinin hatta belki de Osmanlı İmparatorluğu’nun dönüm noktası olabilecek bir anısı vardır.
2. Bayezid’ in hükümdar olduğu dönemde Da Vinci Haliç’e bir köprü yapmak ister. Bu o dönemin şartlarına göre en uzun köprü olabilecek 346 metre uzunluğundaki yapı şartları sonuna kadar zorluyordu. Da Vincinin böyle bir köprüyü tasarlamasında ki en büyük etkenlerden biri de Osmanlıya beslediği aşk derecesindeki sevginin de etkili olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Da Vinci düşünülmemişi düşünmüş ve oldukça başarılı olarak tasarlandığı görülen bu köprü maalesef hünkar tarafından gelen mektupla geri çevrilerek kabul edilmemiştir. Neden kabul edilmediği hala bilinmemekle beraber bu aslında hem Da Vinci için hem de Osmanlı için çok iyi bir fırsattı. Fakat maalesef kabul edilmedi.
Da Vinci’nin Bazı Tabloları
Leonardo Da Vinci bir çok tabloya başlamış fakat çoğu yarım kalmıştır. Sadece 12-18 kadarını tamamlamıştır. Onun olduğuna kabul edilen yalnızca 17 eser vardır. Bunlardan en meşhur olanları şunlardır:
1. Ginevra Benci’nin Portresi(1474-78)
2. Kayalıklar Bakiresi (1483 – 1486)
3. Vitruvius Adamı (1490)
4. Kakımlı Kadın (1489 – 1491)
5. Son akşam Yemeği Tablosu (1495-98)
6. Salvator Mundi (1500)
=> Hazreti İsa’nın portresidir. Şuan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman tarafından 450 milyon dolara satın alınarak Suudi Arabistan’a getirilmiştir.
7.Mona Lisa(1503-19)
=> Bu eser hırsızlık olayı ile ünlüdür. Hatta 1911 yılındaki hırsızlık olayında Pablo Picasso şüpheli olarak görülmüş ve arama yapılmıştır
8.La Scapigliata (1500 – 1510)
9.Kırmızı Tebeşir Otoportresi (1490 – 1515-16)
10.Hz. Meryem ve Oğlu Azize Anne ile (1503 – 1519)
Evden online ders almak için doğru adrestesiniz, sitemizi keşfedin.