Adler- Freud- Jung

Aşağılık kompleksi, bir kişinin değersiz olduğu ve başkalarının veya toplumun standartlarına uymadığı yönündeki duygularını ifade eder. Adler’in aşağılık hakkındaki fikirleri, onun düşüncesi ile Freud’unki arasındaki büyük bir farkı temsil eder. Freud, cinsel ve saldırgan dürtüler tarafından motive edildiğimize inanıyordu, ancak Adler (1930, 1961), çocukluktaki aşağılık duygularının insanları üstünlük kazanmaya iten şey olduğuna ve bu çabanın tüm düşüncelerimizin, duygularımızın arkasındaki güç olduğuna inanıyordu.

Adler ayrıca sosyal bağlantıların önemine inanıyordu, çocukluk gelişiminin Freud’un özetlediği cinsel aşamalardan ziyade sosyal gelişim yoluyla ortaya çıktığını görüyordu

Adler Freud Jung
Adler Freud Jung

Adler, Freud’un yaptığı gibi cinsel veya saldırgan davranış güdülerine odaklanmak yerine sosyal güdülere odaklandı. Ayrıca, üç temel sosyal görevin açıkça bilindiğine ve takip edildiğine inandığından, bilinçsiz motivasyondan ziyade bilinci vurguladı

Jung – Freud

Analitik psikolojinin odak noktası, bilinçli ve bilinçsiz düşüncenin karşıt güçlerini ve kişinin kişiliği içindeki deneyimi dengelemek için çalışmaktır. Jung’a göre bu çalışma, çoğunlukla yaşamın ikinci yarısında meydana gelen, bilinçsiz unsurların farkına varma ve bunları bilince entegre etme konusunda sürekli bir öğrenme sürecidir.

Jung’un Freud’dan ayrılması iki büyük anlaşmazlığa dayanıyordu. Birincisi, Adler ve Erikson gibi Jung, bir kişinin zihinsel yaşamındaki birincil motivasyon kaynağının cinsel dürtü olduğunu kabul etmedi. İkincisi, Jung, Freud’un kişisel bilinçdışı kavramına katılsa da, bunun eksik olduğunu düşündü. Kişisel bilinçdışına ek olarak, Jung kollektif bilinçdışına odaklandı.

Ders içerikleri ve stratejilerle ilgili mutlaka uzman inekle.com öğretmenleriyle iletişim kurarak değerlendirme yapmalısınız.

Leave a Comment