İnekle Kütüphane! – Ekim Ayı
Merhaba İnekle velisi, öğretmeni ve öğrencileri! Bu ayki listemizde belirli bir tema takip etmeden kıymet verdiğim ve her yaştan insanın okumasa bile kesinlikle isimlerine vakıf olmaları gerektiğini düşündüğüm kitapları sizlerle paylaşıyorum. Felsefe, feminist kuram, logoterapi gibi alanlara bir bakış sağlayan ama içinde birbirinden değerli iki edebiyat demirbaşı da bulunan bu listeye haydi bir bakalım.
1. Felsefenin Kısa Tarihi – Nigel Warburton
Felsefenin Kısa Tarihi, görünüş ve gerçek, benliğin doğası, tanrının varlığı ve hem birey hem de toplumun bir üyesi olarak nasıl yaşamamız gerektiği gibi felsefenin ana temalarına odaklanıyor. 2000 yıllık Batı felsefesini Sokrates’ten hayvan hakları hareketine kadar ana hatlarıyla sunuyor. Warburton çoğumuzun gözünü korkutan ve anlaşılmaz bulduğu felsefeyi herkesin anlayabileceği ve günlük hayatında kullanabileceği bir konu haline getiriyor. Batı felsefesinin büyük düşünürlerini kronolojik sırayla tanıyacağınız, zevkle okunacak mükemmel bir giriş kitabı.
2. Kırmızı Pazartesi – Gabriel Garcia Marquez
Kolombiyalı büyük yazar Gabriel García Márquez’in 1981’de yayımlanan yedinci romanı Kırmızı Pazartesi, işleneceğini herkesin bildiği, engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir namus cinayetinin öyküsü. Kırmızı Pazartesi, yalnızca bir cinayetin arka planını değil, bir halkın ortak davranış biçimlerinin portresini de çiziyor. Böylece sonuna dek ilgiyle okuyacağınız bu kısa ve ölümsüz roman, bir toplumsal ruh çözümü niteliği de kazanmış oluyor.
3. İnsanın Anlam Arayışı – Viktor E. Frankl
20. yüzyılın önde gelen psikiyatrlarından Viktor Frankl, otuzun üzerinde yabancı dile çevrilen ve bütün dünyada 12 milyondan fazla satan İnsanın Anlam Arayışı’nda, kurucusu olduğu logoterapinin ilkelerini, İkinci Dünya Savaşı sırasında bir toplama kampındaki deneyimleri eşliğinde anlatmaktadır.
4. Feminizm Herkes İçindir: Tutkulu Politika – Bell Hooks
Feminizm Herkes İçindir’de Bell Hooks, popüler kültürde ve medyada feminizm hakkında üretilen yanlış tanımların üzerine gidiyor. Feminizmin yalnızca “erkek karşıtlığı” olduğu yönündeki önyargıları kırmayı amaçlıyor. Bizlere feminizmin, “cinsiyetçiliği, cinsiyetçi sömürüyü ve baskıyı sona erdirmeye çalışan bir hareket” olduğunu hatırlatıyor. Bell Hooks, kadın dayanışmasını hayata geçirebilmek için kadınlar arasındaki iktidar ilişkilerini tartışmaya açıyor ve erkekler kadar kadınları da cinsiyetçi pratikleriyle yüzleşmeye davet ediyor. Feminizmi ırk, sınıf ve etnisite bağlamında yeniden ele almayı öneriyor.
5. Saatleri Ayarlama Enstitüsü – Ahmet Hamdi Tanpınar
Saatleri Ayarlama Enstitüsü Türk insanının doğu ve batı arasında bocalamasını irdeleyen bir başucu romanıdır. Saatleri Ayarlama Enstitüsü, içeriğini ve konusunu romanın karakterlerinden Nuri Efendi (Saat Ustası), Mübarek (Ayaklı ve yaşlı bir İngiliz yapımı duvar saati), Halit Ayarcı ve saat-zaman-insan ilişkilerinden almaktadır. Anlatım, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın kendine has simgeci anlatımıyla birleşip, zaman zaman gelişen olaylarla birlikte başkalaşmaktadır. İnsanların popülerliğe ve paraya verdiği önemin, insanların nasıl bir anda yüz değiştirebileceğinin altı çizilmektedir.
Ece Nart
02.10.2021