Kurtuluş Savaşı, Doğu Cephesi ve Güney Cephesi
30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi’nden sonra İtalya, İngiltere ve Fransa, Osmanlı topraklarının en önemli ve verimli topraklarını işgal etmeye başladılar. Bu ticaretlerden önce yapılan gizli anlaşmalarla paylaşılan Osmanlı topraklarında Antalya, Konya, Aydın ve İzmir İtalya’ya bırakıldı. Meydana gelen olayların ardından İzmir’i Rumlara verilmesine karar verildi. Daha sonra Yunanlılar tarafından işgal edilmeye başlandı. Hasan Tahsin burada yaşanan olaylardan ilk kurşunu sıktı ve milli mücadelede ilk şehidimiz oldu. Bu olay Türk milletinin milli mücadelesine örnek olmuştur.
Birinci Dünya Savaşı’nda ağır kayıplar alan Türk ordusunun geriye kalan kısmının da Mondros Ateşkes Antlaşması cevabında tasfiye edilmişti. Son aşama savunmasız durumda olan toprakları o dönemde gayri muntazam halde kendi bölgelerinde, kendi güçlerince Kuvâ-yı Milliye isminde birlikler oluştu. Bu birlikler tertipli ordu kuruluncaya kadar kanları uğruna savaşım ederek işgalin büyümesi ve önlenmesinde mühim rol oynadılar.
DOĞU CEPHESİ
Mondros Mütarekesi’nin yer edinen maddeden sonra dağılmayan tek ordu, Kâzım Karabekir Paşa’nın komutasındaki 15. Kolordu idi. Kazım Karabekir Paşa, Ermeni tehlikesine karşı orduyu terhis etmemiş kendince orada müdafaa alanında tedbirler almıştı. Bilindiği şeklinde bu bölge de İtilaf Devletlerinin yardımıyla Ermenistan, Türk köylerine girmiş buralarda soykırım yapmış, köylerdeki evleri yakıp, yağmalamışlardı. Ancak şu an bakıldığında tam tersi şekilde Ermeniler, Türklerin kendilerine soykırımı yaptıklarını iddia etmektedirler.
Bununla da yetinmeyip şark bölgesinin büyük bir kısmının kendilerine verilmesini istemişlerdir. Yaşanan bu gelişmeler doğrultusunda TBMM tarafınca seferberlik duyuru edilmişti. Bunun üstüne Kazım Karabekir Paşa komutasındaki 15. Kolordu Ermeni birlikler üstüne taarruza geçti. Türk ordusu gerçekleşen muharebeler cevabında ilk ilkin Sarıkamış, ondan sonra Kars işgalden kurtarıp Gümrü’ye girdi. Türk ordusu tarafınca büyük hezimete uğratılan Er-meniler ateşkes isteme mecburiyetinde kalmışlardır.
Yapılan görüşmeler cevabında 2 Aralık 1920 senesinde Gümrü Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmayla Ermeniler işgal ettikleri bölgeleri iade etmek ve Doğu Anadolu’daki isteklerinden caymak zorunda kaldılar; Ardahan ve Artvin haricinde Doğu sınırı büyük seviyede çizilmiş oldu. Gümrü Antlaşması TBMM Hükümetinin enternasyonal alanda almış olduğu ilk siyasal başarıdır.
TBMM Hükümetini tanıdıkları olan ilk devlet Ermenistan olmuştur. Doğu cephesi kapanmış, bölgedeki birlikler batı ve cenup cephelerine kaydırılmıştır. Aynı zamanda Gümrü Antlaşması uzun seneler nihayetinde Türkiye’nin galip sıfatıyla imzaladığı ilk antlaşmadır.
GÜNEY CEPHESİ
Mondros Ateşkesinden hemen sonra Fransızlar Çukurova Bölgesi’ni, İngilizler ise Antep, Urfa ve Maraş’ı işgal etmişlerdir. Ancak sonrasında İngilizler ve Fransızlar içinde meydana getirilen antlaşmayla bu gölge tamamen Fransızlara bırakılmıştır. Fransızlar, Ermeni birlikleri de aralarına alarak 26 Aralık 1918’den itibaren Ceyhan, Kadirli, Kozan, Feke, Saimbeyli, Osmaniye, Erzin, Dörtyol, İskenderun, Adana ve çevresini işgale başladılar.
Kısa müddette meydana getirilen işgale sessiz kalmayan halk Kuvâ-yı milliye birlikleri oluşturdular. Bölgede Fransız işgaline karşı ilk direniş Dörtyol’da olmuştur. Kuvâ-yı milliye birliklerinin yoğun mücadeleleri cevabında Fransızlar bölgeden çekilmek zorunda bırakılmıştır. Gösterilen kahramanlıklar takdir edilerek Antep’e “Gazi”, Urfa’ya “Şanlı” ve Maraş’a “Kahraman” sıfatları verilmiştir.
Online ders verme platformları deneyimi için tıklayın.