Trakya Cephesi, Batı Cephesi’nin Kurtuluş Savaşındaki Önemi ve Birinci İnönü Savaşı
Mondros Ateşkesi ondan sonra Uzunköprü- Hadımköy demiryolu hattı bir Yunan taburu tarafınca kapılmış ve bu vaziyet bölgede huzursuzluk yaratmıştır. Yunan taburu demiryolu istasyonundan başka hat boyundaki Hadımköy, Çatalca, Çorlu, Muratlı, Lüleburgaz ve Uzun-köprü şeklinde Türk şehirlerine de ufak askeri birlikler yerleştirmiştir.
Trakya’da I. Kolordu Komutanı Cafer Tayyar (Eğilmez) Bey liderliğinde bir direniş ortaya koymuş olsa da Yunan ordusu Batı Trakya’nın peşinden Doğu Trakya’yı işgal etmiştir. Doğu Trakya’nın işgali 1920 yılının temmuz ayında Meriç nehrini geçen hem de ise Tekirdağ ve Marmara Ereğlisi’ne çıkarma meydana getiren Yunan kuvvetleri tarafınca gerçekleştirilmiştir. Çatalca’ya kadar tüm Trakya’yı ellerinde bulunduran ve bölgeyi kontrolü dibine alan Yunanlar, Doğu Trakya’yı Mudanya Ateşkes Antlaşması hükümleri gereğince terk etmişlerdir.
Batı Cephesi
Yeni Türk Devleti’nin batı cephesinde büyük savaşım verdiği devlet Yunanistan’dır. Türklere Sevr’i kabul ettirmek isteyen İtilaf Devletleri Yunanlara büyük yardımcı vermiştir. Türk-Yunan çatışması esasında Türklerin emperyalist devletlere karşı vermiş olduğu mücadelenin en mühim sahnesi olmuştur.
Birinci İnönü Savaşı (6 Ocak-10/11 Ocak 1921)
Bu zamana kadar Kuvâ-yı Milliye birlikleri tarafınca verilen hakimiyet mücadelesinin artık tertipli bir ordu çevresinde toplanması gerektiği fikri oluşmuştu. Oluşturulmak istenen tertipli birliklere Çerkez Ethem benzer biçimde birtakım Kuvâ-yı milliye birlikleri katılmak istemeyip başkaldırı ettiler.
TBMM çıkan bu isyanlarla uğraşırken Yunan Kuvvetleri Bursa ve Uşak cephelerinden taarruza geçtiler. Yapılan çatışmalarda saldırı kuvvetleri büyük kayıplar vermişler ve yıpranmışlar ama Türklerin savunma arzusunu kıramamışlardı. Yunan ordusu da bu sebeplerden ötürü çabuk bir kararla geri çekildi. Yeni teşkilatlanmış ve birçok noksan noktası bulunan Türk ordusunun, İtilaf Devletlerince de desteklenen Yunanlılar karşısında ezilmemesi ve onları geri çekilmeye zorunlu bırakması büyük bir başarıdır.
Birinci İnönü savaşı hemen sonra İtilâf Devletleri’nin tanımamak hususunda ısrar ettikleri yeni Türk Hükümeti’ni Londra Konferansı’na çağırmak zorunda kaldılar. Yunan taarruzunun kırılması TBMM Hükümeti’nin memleket arasında saygınlık ve otoritesini güçlendirdi. Askerî bakımdan ise “Millî Ordu’nun kurulmasındaki çabaların önemi daha iyi anlaşılmış olduğu benzer biçimde düşmanın basit zafer kazanma ümidini de sarsmıştır.
En iyi özel ders hizmetlerini sunan sitemizi incelemek için tıklayın.