Bol Soru Çözmeye Çalıştım!
“Bir konuyu pekiştirmenin en iyi yolunun soru çözmek olduğunun farkındaydım, bu nedenle konuyu iyice anladıktan sonra bol soru çözmeye, yapamadıklarımı da gerek öğretmenlerime gerek arkadaşlarıma sorarak anlamaya çalıştım.”
Pelin, İstanbul Teknik Üniversitesi, Kimya Mühendisliği 2. Sınıf
Sınava nasıl hazırlandın? Herhangi bir taktiğin var mıydı?
Sınava hazırlanırken özellikle şöyle yapmalıyım, bu şekilde hareket etmeliyim gibi sınırlarım yoktu. Sadece düzenli çalışmayı kendime ilke edindim, konuları biriktirmeden halletmeye ve anlamadan geçmemeye özen gösterdim. Önemli olanın çok çalışmak değil de mümkün olduğunca fazla verimi alarak çalışmak olduğunu göz önünde bulundurarak hareket ettim. Bir konuyu pekiştirmenin en iyi yolunun soru çözmek olduğunun farkındaydım, bu nedenle konuyu iyice anladıktan sonra bol soru çözmeye, yapamadıklarımı da gerek öğretmenlerime gerek arkadaşlarıma sorarak anlamaya çalıştım.
Sınava hazırlanırken en büyük yardımcın neydi?
Sanırım bu soruya arkadaşlarım cevabını vermem doğru olur. Yapamadığım bir soru veya zorlandığım bir konu olduğunda dershanedeki hocalarımdan yardım almak yerine öncelikle arkadaşlarıma danışmayı tercih ediyordum. Yaşlarımız ve düşünme tarzımız benzer olduğundan benim ne şekilde anlayacağımı daha iyi biliyorlardı. Özellikle iki arkadaşımın bu konudaki hakkını asla yiyemem. Ailemin bana olan güveni ve desteği de beni çok rahatlatıyordu. Asla üzerimde baskı oluşturmadılar, her zaman kararlarıma saygı duydular ve beni motive ettiler.
Şu an sınava hazırlanan öğrencilere ne tavsiye edersin, tüyoların var mı?
İlk olarak her ne kadar söylemesi kolay, uygulaması zor olsa da rahat olmaları gerektiğini söyleyebilirim. Stresin başarıya engel olan en önemli etkenlerden biri olduğunu düşünüyorum. Bunun dışında bir konuyu asla anlamadan geçmemeliler, kafalarına oturana kadar o konunun üstüne gitmeliler. Konuyu anladıklarını hissettikleri anda da peşinden mümkün olduğunca farklı tipte soru çözmeliler, çözemediklerini üzerinden çok vakit geçmeden sorup doğrusunu anlamalılar. Bence sınav zamanı öğrencilerin sosyal hayattan kendilerini soyutlaması asla doğru değil, kendilerine bir uğraş bulmaları onların kafalarını dağıtmalarına yardımcı olacaktır.
Tekrar sınava girecek olsan farklı yapacağın şeyler olur muydu?
Evet, olurdu. Benim gerçek anlamda düzenli çalışmaya başlamam 11. sınıfın 2. döneminden itibaren oldu ki şu an bunun geç olduğunu düşünüyorum. Tekrar sınava girecek olsam çalışmalarıma 10. sınıftan itibaren başlardım; böylece son sınıfa geldiğimde işim çok daha kolaylaşmış olurdu. Bir de insanın kendini değiştirmesi pek mümkün değil ancak sınava daha rahat, stressiz şekilde girmeyi isterdim.
İTÜ’lü olmak ne demek?
Açık konuşacağım, İTÜ’lü olmak zordur. Eğer “Üniversiteye bir kapağı atayım da o zaman yatarım.” diye düşünerek gelmek isteyen varsa bence hiç düşünmesin. (Amacım göz korkutmak asla değil, sadece objektif olmaya çalışıyorum.) İTÜ’lü olmak, çok çalışmak ve çabalamak gerektiğinin farkında olmaktır. Gerektiğinde gece 2’ye kadar uyumayıp ödev yapmak, ders çalışmak, rapor hazırlamak demektir. Bütün bunlara rağmen ben bu okulda okuduğum için hiçbir pişmanlık duymuyorum çünkü İTÜ’lü olmanın bir ayrıcalık yarattığını düşünüyorum. Bu okuldan mezun olduğumda bütün bu yaptıklarımın karşılığını mutlaka alacağımdan eminim.
İTÜ, gerçekten başarılı olmak ve mesleğini iyi bir şekilde öğrenmek isteyen öğrenci için her türlü imkânı sağlıyor. Yani kısacası biz öğrencilere düşen, okuldan en iyi şekilde yarar sağlamak için elimizden geleni yapmak. Mezun profiline bakıldığında da İTÜ’nün ne kadar başarılı insanlar yetiştirdiğini görmek mümkün. Sanmayın ki mühendislik/mimarlık okuyoruz diye sosyal hayatımız yok. İTÜ’de aklınıza gelebilecek her türlü kulüp ve projede yer alma şansınız da var. Ayrıca her hafta onlarca aktivite düzenleniyor, bunlara da arkadaşlarınızla katılabilirsiniz.
Bölümünü isteyerek mi seçtin?
Evet, tamamen kendi isteğimle seçtim.
Seçim yaparken nelere dikkat ettin? Yardım aldın mı?
Seçim yaparken mesleğimin ne olduğunu, çalışma alanlarını, pozitif/negatif yönlerini, mezun olduğumda beni nelerin beklediğini araştırdım. İTÜ’nün her sene düzenlediği Tercih Günleri’ne katılarak hem tercih edeceğim bölümün öğretim görevlileriyle konuşma, hem de rehber öğrencilerden bilgi alma şansı yakaladım.
Eklemek istediklerin var mı?
Eklemek istediğim tek bir şey var, o da şu: Lütfen meslek seçerken iyi düşünüp öyle karar verin. Bu konu gerçekten çok önemli. Çevremde mutsuz olup bölümünü değiştiren ve bir de bunu yapamayıp bölümüne katlanmak zorunda kalan çok insan var. İnanın üniversite hayatı sizin için bir işkenceye dönüşebilir. Puanınız beklediğinizden yüksek/düşük geldi diye istemediğiniz bir bölümü sakın ama sakın tercih etmeyin. Bir de bu sınavın dünyanın sonu olmadığını unutmayın. Hepinize başarılar diliyorum. Biz de inekle öğretmenleri olarak elimizden geldiğince yardımcı olabilmek için burada bekliyor olacağız.