Doğru Kitap, Yanlış Zaman!
Merhaba, İnekle velisi, öğrencisi ve öğretmeni.
‘’Bazı kitaplar tadılmalı, bazıları yutulmalı birkaçı da ağır ağır çiğnenmeli ve sindirilmelidir.’’ demiş Francis Bacon. Öyle güzel demiş ki.. Ben kitapların her zerresine aşığım. Bazı kitapları tadıyorum, bazılarını yutuyorum, bazılarını da ağır ağır hiç bitmesin diyerek okumaya gayret ediyorum. Günümüzde de ne çok kitap yayınlanıyor, okunacak ne çok roman ne çok hikaye var. Bu bolluğa hayret etmiyor musunuz? Her yaşta her kitap okunur mu? Çocuk gelişiminde önemli bir yere sahip olan kitapları çocuklarımıza yaş ve algı seviyelerine göre nasıl okutmalıyız? “Neden okutmalıyız ya da Neden okutmamalıyız?” ,” Sınırları zorlamalı mıyız?”
Kitaplar çocukların zihinsel, dil, duygusal ve sosyal gelişimlerine katkı sağlar. Ayrıca çocukların hayal dünyalarının, yaratıcılıklarının ve kişiliklerinin gelişmesine destek olur. Bir kitaptan alabileceğimiz verimi ve bizim için doğru dönem olup olmadığını belirleyen birkaç şey vardır. Bunlar yaşımız, bilgilerimiz ve tecrübelerimizdir. Örneğin 15 yaş öncesinde hayat tecrübemiz daha azdır, daha fazla hata yapmış, birçok şey için gereksiz üzülmüş, acı tatlı çok fazla şey yaşamışızdır ve 1 sene, 2 sene bile insan yaşamında çok önemli yer tutabiliyor. Haliyle belki 1, 2 sene sonra okuyacağımız kitaplardan çok daha büyük anlamlar çıkartabilecekken onu erken bir dönemde okumak kitabı kaçırmamıza sebep olabilir. Özellikle klasikler konusunda klasiğe, klasik denmesinin bir sebebi vardır. Macbeth’in, arkasından neler çıktığına hayret edersiniz. Hemingway Cat İn The Rain’i ilk okuduğunuzda: Nedir yani bu kadar abartılacak? dersiniz fakat metni analiz edebilecek yaşta olduğunuzda hikayeden neler çıktığını görürsünüz. Suç ve Ceza da öyle. Kitapta bir olay örgüsü vardır.
Okur bu olay örgüsünü ve diyalogları anlar. Ama Dostoyevski bir olay örgüsünden ziyade 600 küsur sayfayı ‘vicdan’ isimli temaya bağlamıştır. Ve bu felsefeyi, psikolojik betimlemeleri görmeden Suç ve Ceza’yı okumanın bir anlamı yoktur. Bu şekilde eserler bizim için çok kısıtlı, basit bir eser olarak kalır ve gelecekte tekrar şans veremeyebiliriz çünkü esere ön yargıyla yaklaşırız. Diğer bir faktör ise bilgidir. Örneğin siyasi bir kitap okuyorsunuz eğer o döneme ait bir bilginiz varsa o zaman o kitaptan alacağınız verim daha da artar. Kitabı seçmek için doğru zamandasınız, demektir. Mesela Hayvan Çiftliği’ni 12 yaşında okuyan biri kitabı fabl olarak görebilir. Kitaptaki hayvanlar okura gayet hoş görünür ama hayvanların çalışması ve amaçlarını göremez. Kitap ona komik bir öykü gibi görünebilir.
Oysa Hayvan Çiftliği, yazılmış en derin politik eleştiri kitaplarından biri olmakla birlikte 1984’ün gerçek dünyasına dair bir çözümleme, kurgulamadır.
Tecrübelerimiz.. Kitap seçmek kişisel bir olaydır. Bir kitabın en önemli avantajı karakterinin bizimle benzer şeyler yaşamasıdır. Okur kendini o karakter ile özdeşleştirebilir. Şu Çılgın Türklerde verilen zor fakat doğru olanı seçmek kolay ama teslimiyetçi zihniyeti seçenlere göre doğru mudur? ya da Özgürlük hırsı bir insana mucizevi kabiliyetler kazandırır mı? kişi bu gibi kendi kendine beyin fırtınası yaptıracak soruları 12 yaşında cevaplayamayabilir. Bu hem çocuğun o kitaptan hem de diğer kitaplardan nefret etmesine yol açabilir.
Şevval Sert
12.11.2021