inekle Sinematek-Ekim Ayı

Merhaba sevgili inekle film severleri! Sonbaharın gelmesiyle evlerimizde film sezonu açıldı. Bu ay da siz film severlere birbirinden farklı ve özgün tarzda beş ayrı film önerisi ile geldik. Umarız izlerken keyif alırsınız. İyi seyirler! 

1. Ölü Ozanlar Derneği

Geleneklere bağlılığı ve katı disiplin kurallarıyla ünlü Welton Akademisi’nin öğrencilerinin okulda geçen tekdüze hayatları yeni İngilizce öğretmenleri John Keating’in okullarına gelmesiyle bir anda değişir. İyi birer üniversiteye girmeleri için onları çok yoğun bir tempoda çalışmaya zorlayan öğretmenleri ve ebeveynlerinin aksine,bu ele avuca sığmaz adamın onlardan tek bir isteği vardır:Anı yaşamaları ve hayatlarını olağanüstü kılmaları. Byron, Shelly, Keats ve Shakespeare ile edebiyatın büyülü dünyasına dalan gençler Keating’in öğrencilik yıllarında üye olduğu gizli bir kulüp olan Ölü Ozanlar Derneği’ni de yeniden canlandırırlar. Ne var ki daha yeni kavuştukları özgürlüklerinin trajik sonuçları olabileceğini çok geçmeden farkına varacaklardır.

Aynı zamanda kitabı da bulunan bu otantik filmin En İyi Özgün Senaryo ödülü de bulunmakta.

2. Yarının Sınırında

Yakın gelecekte dünyayı ele geçiren Mimics adlı uzaylı birliği, birçok büyük şehri yok eder ve milyonlarca insanı ölümün eşiğinde bekletir. Dünyada hiçbir ordu, onların hızına, silahlarının gücüne ve de en önemlisi telepati yoluyla emir verme ve uygulama güçlerine ulaşamaz. Subay Bill Cage daha önce bu savaşlardan hiçbirine katılmamış tecrübesiz bir askerdir ve atıldığı yeni görevi onun için bir nevi intihar anlamına gelmektedir. Beklenen olur; Cage dakikalar içerisinde öldürülür fakat bu bir sonu değil, yeni bir başlangıcı doğurur. Cage, sıradışı bir şekilde cehennem gibi bir günde uyanır, kendini kırılması zor bir döngünün içerisinde bulur. Buna göre her seferinde ölüp sonrasında yeniden dirilip aynı savaşı bir kez daha tekrarlamak zorundadır. Her geri dönüşünde daha güçlü, daha zeki ve Mimics’lerle daha kolay başa çıkabilir hale gelse de kendine verilen iş dünyanın en zorlu görevidir.

3. Loving Vincent

Film, Van Gogh’un 17 yaşındayken tablosunu yapmış olduğu Armand Roulin üzerinden ilerlemektedir. 2018 yılında en iyi animasyon Oscar adayı olmuştur. Yapımın yönetmen ve senaristliğini Dorota Kobiela ve Hugh Welchman’ın üstlendiği, Van Gogh’un oldukça ilgi çekici hayat hikayesini ressamın tablolarını bir araya getirmişlerdir.  Filmde yer alan 65.000 karenin her biri Polonya ve Yunanistan’da yer alan stüdyoyu ziyaret eden 125 profesyonel yağlı boya ressamı tarafından çizilmiştir. Loving Vincent, tüm kareleri ressamlar tarafından çizilen ilk animasyon yapım olma özelliği de taşıyor. Dünyanın ilk uzun metrajlı resim animasyonu olan filmde, sahneler ilk önce gerçek oyuncularla çekildikten sonra, yağlıboya tablolara aktarılmıştır. Film, yaklaşık 5 yıllık bir çalışmanın ardından vizyonda yer almıştır. 

4. Secretariat

Yazar William Nack’in aynı isimli kitabından uyarlanmıştır. 

Bir anne ve aynı zamanda ev hanımı olan Chenery (Diane Lane), at yarışları hakkında fazla bir şey bilmemesine rağmen hasta babasına ait ahırların yönetimini devralır. Chenery tüm olumsuzluklara rağmen, deneyimli ve yetenekli eğitmen Laurin’in yardımıyla erkeklerin egemenliğindeki bu işe yön vermeyi başarıp, son 25 yılın ilk Triple Crown şampiyonunu ve belki de tüm zamanların en harika yarış atını yetiştirir.

Türkçe uyarlaması “Şampiyon” filmine de göz atabilirsiniz. 

5. The Flood 

Wendy, göçmenlik ofisinde çalışan, işinde uzmanlaşmış bir memurdur. Ofis yetkilileri Wendy’nin başvuranları inceleyip hızlı karar verme, reddetme kabiliyetine güvenip, ona yüksek profilli bir sığınma davası sunulur. Haile adında bir adamı sorgulamaya başlayan Wendy, genç adamın yalan söylediğini ve iltica istemek için bir nedeni olup olmadığını ortaya çıkarmaya çalışır.

Ülkesini terk etmek durumunda kalan dört insanın yolculuk sürecini ele alan sürükleyici bir film. 

Merve Bayır

23.10.2022

Leave a Comment