Klasik Müzik Köşesi Bölüm 4: Pyotr Ilyich Tchaikovsky

Merhaba inekle Blog Okuru, ben sayısal ders öğretmeni Selin Funda Özbay. Bugünkü yazımızda Romantik Dönem ünlü Rus bestecisi Çaykovski hakkında konuşacağız. Fındıkkıran, Kuğu Gölü gibi ünlü eserlerin sahibi sanatçımız, sanat tarihine derin bir iz bırakmıştır.

Dünya klasik müziği denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri, kuşkusuz ki Çaykovski’dir. 19. yüzyılın ortalarında yaşamış olan bu büyük besteci, Rusya’nın en önemli müzisyenlerinden biri olarak kabul edilir. Yaşamı boyunca hem tutkulu bir müzikçi hem de iç dünyasında sıkça yaşadığı zorluklarla tanınmıştır. Peki bu büyük bestecimiz müzikle nasıl tanışmış?

Çaykovski, 7 Mayıs 1840 tarihinde Rusya’nın Votkinsk şehrinde doğdu. Müziğe olan ilgisi erken yaşlarda belirginleşti. Müziği çocukluğunun zorlu dönemlerinde bir kaçış noktası olarak gördü. Beş yaşında piyano dersi almaya başlayan Çaykovski, üç yıl içinde öğretmeninin seviyesinde nota okuma yeteneğine sahip olmuş bir öğrenciydi. Ebeveynleri, bu yeteneklerini oldukça destekliyordu. Özel bir öğretmen tutmanın yanı sıra bir org alarak ve piyano çalışmalarına teşvik ederek, müziğe olan ilgisini canlı tutmaya çalışıyorlardı. Ne yazık ki ailesinin müziğe olan bu tutkusu zaman içinde köreldi.

Babasının isteği üzerine 12 yaşında hukuk okumak üzere evden ayrıldı. On dört yaşında çok sevdiği annesini kaybeden ünlü sanatçı, üzüntüsünü ve depresif ruh halini eserlerinde oldukça belirgin şekilde hissettirmiştir. On dokuz yaşında devlet memuru oldu fakat hayal ettiği hayatı yaşamayan Çaykovski, daha sonra ailesi istememesine rağmen müzik okuluna kaydoldu. Mezun olduktan sonra Moskova Konservatuvarı’nda müzik öğretmenliğine başladı. Burada oldukça önemli eserler veren besteci, 11 yıl boyunca bu okulda çalıştı.

Çaykovski, dünya genelinde birçok müziksever tarafından büyük bir popülerlikle karşılanmasına rağmen zaman zaman eleştirmenler, müzisyenler ve besteciler tarafından eleştiriye tabi tutulmuştur ancak günümüzde Çaykovski’nin önemli bir besteci olduğu konusunda hiçbir şüphe kalmamıştır. 20. yüzyılın başları ve ortalarında, batılı eleştirmenler Çaykovski’nin müziğini yetersiz bulmuş ve onun eserlerinde derin bir düşünce olmadığı gibi görüşler ortaya atmışlardır. Ancak Çaykovski’nin tek bir eserini bile dinlemek bu görüşlere katılmamak için yeterli olcaktır. Zaten bu görüşler de zaman içinde kaybolmuş ve unutulmuştur.

Tchaikovsky müziğin çeşitli türlerinde önemli eserlere imza atmıştır. Toplam yedi senfoni, dokuz opera, üç bale, üç piyano konçertosu ve bir dizi oda müziği eseri bestelemiştir. Bu oda müziği eserlerinden biri, en ünlüsü olan Andante Cantabile (1. yaylı dörtlünün ağır bölümü) ile öne çıkar.

Selin Funda Özbay

16.11.2023

Leave a Comment