Almanca Öğrenmeyi Kolaylaştırma Yöntemleri
Merhaba sevgili inekle okuru, ben inekle öğretmenlerinden Çağrı Sudenaz. İstanbul Üniversitesinde Almanca Mütercim ve Tercümanlık okuyorum. Kısaca mütercim-tercümanlığın tanımını yapacak olursam yazılı ve sözlü çevirmenlik diyebiliriz. 😊 Bu yazıda size günümüzün yükselen dillerinden biri olan ve benim de severek ve merak ederek okumayı seçtiğim Almancadan biraz bahsetmek istiyorum. Çünkü çevremdeki herkes Almanca okuduğumu duyunca “Nasıl ya, Almanca çok zor ve bir dil değil mi?” şeklinde tepki veriyor. Birazcık bile olsa bu algıyı kırmak istiyorum.
Yabancı dil öğrenen neredeyse herkesin yolu Almanca ile kesişmiştir. Fakat büyük bir çoğunluk Almanca karşısında pes edip öğrenmekten vazgeçiyor. Çünkü Almancada bizim dilimizden farklı olan birçok şey var; Kullanılan bazı harfler, her varlığın atanmış bir cinsiyeti olması, dil ailelerimizin farklı olması gibi… Peki Almanca düşünüldüğü kadar zor mu? Aslında o kadar da değil. Okullarda gördüğümüz eğitimin kalitesine, kişisel olarak derse ve dile yaklaşımımıza göre kendi kendimize zorlaştırıyoruz. Bizler genelde “Çok zor, yapamıyorum.”, “Bu artikelleri nasıl ezberleyeceğim?” veya “Kelimeler hiç Türkçeye benzemiyor, nasıl aklımda kalacak?” gibi düşünüyoruz. Ama bütün bu ve bu gibi korktuğumuz şeylerin aslında basit çözümleri var.
Günümüzde neredeyse herkes temel düzeyde İngilizce biliyor. Almanca ve İngilizcenin yapısı da birbirine benzediği için Almanca ve İngilizceyi karşılaştırarak veya birbiri üzerinden öğrenmek bu işi kolaylaştırabilir. Kelime ve dil bilgisi içinse görsel hafızamızdan yararlanmak oldukça yararlı olacaktır. Mesela varlıkların üzerine Almancasını yazarak, her gördüğümüzde okuyarak aklımızda kalmasını sağlayabiliriz. Böylece ezbere değil de hafıza tekniğiyle öğrenmiş oluruz.
Peki ya artikelleri nasıl aklımızda tutacağımıza gelirsek, bazı istisnai durumlar dışında kelimelerin son harflerinin ne olduğuna göre artikelini tahmin edebiliriz. Veya yine hafıza tekniğiyle öğrenecek olursak her artikel için bir renk belirleyip kelimeleri o renklerle yazarak veya bağdaştırarak öğrenebiliriz. Genele bu renkler ‘Der-Mavi’, ‘Die-Kırmızı’, ‘Das-Yeşil’ şeklinde kullanılıyor. İşin biraz teknik ve bilgi kısmına girdik fakat Almancaya olan ön yargınızı bir de bu şekillerde deneyerek kırmaya çalışabilirsiniz. Nasıl İngilizce öğrenirken şarkılar veya diziler üzerinden öğreniyorsak, bunu Almanca için de yapabilirsiniz.
Özellikle hiç aşina olmadığınız bir dili öğreniyorsanız kesinlikle kendinizi bir bebek yerine koyup bebek adımlarıyla ilerlemelisiniz. Bu konuda başlangıç için çocuk şarkıları veya çizgi filmler işinize yarayabilir. Almanca öğrenirken hem bu basit yöntemleri uygulamaya ve Almancayı hayatınıza daha fazla dahil etmeye özen gösterin. Kendinize çok yüklenmeyin ve gerekirse bilen birilerinden destek alın!
Çağrı Sudenaz Çelikayar