Etçil Bitkiler Neden Böcek Avlar?
Güneş ışığı sayesinde dünyamıza besin ve oksijen kazandıran yeşil bitkiler, insanlar ve hayvanlar gibi dengeli beslenmek zorundadırlar. Bitkiler bulundukları ortamdaki besin maddelerinden ihtiyaçları oranında bünyelerine almalıdırlar. Her bitkinin potasyum, çinko, klor, bor, fosfor, demir, bakır gibi pek çok elemente ihtiyacı vardır. Etçil bitkilerin bu mineral gereksinimlerini bulabilmek için seçtikleri yol, etobur bir beslenme şeklidir.
Bu tür bitkiler, yetiştikleri ortamın özelliğinden dolayı mineral ve vitamin açısından yoksun bölgelerde yetişirler. Yaşadıkları ortamda hayatta kalabilmeleri için en çok da azot mineraline ihtiyaçları vardır. Çevrelerinde bu azot ihtiyacını karşılayabilecekleri yegane kaynak böcek, arı ve sineklerdir. Yani bu tür bitkiler gerekli mineralleri böcek, örümcek, sinek ve küçük kabuklu hayvanları avlayarak temin ederler. Avladıkları sinek ve böceklerin azotunu proteinlerindeki öz doku sıvılarını emerek elde ederler.
Dünyada 600 civarında etobur bitki bulunduğu bilinmektedir. Etobur bitkiler daha çok bataklık, sulak, toprağı az, turbalık denen alanlarda yaşarlar. Bu alanlarda, ölmüş canlıların mikroorganizmalar tarafından ayrıştırılması zordur. Çünkü ortam aşırı asidik olduğu için ayrıştırıcılar yeterince organik maddeyi ortama kazandıramazlar. Bitkiler bu asit oranı yüksek topraklarda beslenmeleri için gerekli maddeleri temin edemezler Bu nedenle etobur bitkiler mineral ihtiyaçlarını çeşitli yöntemlerle yakaladıkları hayvanlardan sağlarlar.
Ayrıca bu bitkilerin diğer bitkiler gibi iletim boruları vardır ve yeşil renklidir, fotosentez yapabilir ve çiçekli bitkilerdir. Hatta böceklerin ilgisini çekebilmek açısından güzel renkli ve çarpıcı kokuları vardır. Bu bitkiler azotu protein yapımı için, kalsiyumu ise hücre duvarını inşa edebilmek için ihtiyaç duyarlar. Klorofil yapımı için de demir mineraline, çekirdeğin yapısı için de fosfata ihtiyaçları vardır. Böceksiz bir hayat onlar için sağlıksız büyüme demektir.
Etobur Beslenen Bitkiler Nelerdir?
SİNEKKAPAN BİTKİSİ
Sinekkapan bitkisi, ihtimalle en iyi bilinen etobur bitkidir. ABD’nin güneydoğusundaki Carolina eyaletinde sulak arazilerde yetişir. Böcek ve örümcekler ile beslenen bu bitki, çok yıllık bir bitkidir. Kendisine özel av yeteneğini kullanır. Sinek ve böcekleri kolayca yakalayabilmektedir.
Çanak benzeri yaprak şekilleri olan kapan bitkisi, çekici bir kokuya da sahiptir. Yapraklarının yüzeyinde ince tüycükler bulunur. Gelen misafir canlı tüycüklere dokunduğu anda yapraklar, saniyenin onda biri kadar bir hızla kapanır. Örümcek ya da sinek içeriye hapsolur. Bu bitki böcek yiyen çiçek olarak da adlandırılmaktadır. Yaprağın üzerinde bulunan tüycüklerdeki salgı , böcek ve sinekleri kolaylıkla öldürmektedir.
Bu böceklerden elde edilen sıvı içindeki azot, protein ve ATP gibi hayatsal maddelerin sentezlenmesinde kullanılır. Yapraklar tıpkı kapan sistemi gibi çalışır. Bitkinin hazırladığı nektar oldukça lezzetli ve güzel kokuludur. Kapan yapraklarının en büyük avantajı 1 saniyeden daha kısa bir zaman aralığında yaprakların kapanıp canlıyı hapsetmesidir. Bir sonraki avı için tam 12 saat sonra yapraklar tekrar hazırlanır fakat önceki avını yemesi 1-2 haftayı bulabilir. Peki saniyede yüzlerce kez kanat çırpan sinekler nasıl çabucak avlanır? Üstelik bitkiler hayvanlar gibi nöronlarla sarılı bir sınır sistemine de sahip değildirler. Bilim adamları bu konuda kapan hücreleri arasında elektrik sinyallerinin ve turgor basıncının bu iletim de rol oynadığını ifade ederler.
GÜNEŞ GÜLÜ BİTKİSİ
Güneş gülü bitkisinde de tıpkı sinekkapan bitkisinde olduğu gibi yaprak dış yüzeyinde ince tüycükler bulunur. Bu yapışkan zamk benzeri bir müsilajdır. İnce tüycüklerin üzerindeki bu yapışkan madde, damla güneş ışığına çarptığında tıpkı bir çiğ damlacığı gibi parlamaya başlar. Parlak damlalar sinekleri ve böcekleri kendine doğru çeker.
Hedefteki böcek, arı ya da sinek yaprağa geldiğinde, sıvı salgısı artar, yapraklar içe doğru kıvrılarak hayvanın kaçmasını engeller. Bu yapışkan madde içerisinde sindirim enzimleri bulunur. Sadece böcekler değil büyük kelebekler dahi kolayca yakalanabilir. Dokunmaçlar kapandıktan sonra böceklerin etrafı sarılır, sindirim enzimleri böcekleri parçalar. Sivrisinek, örümcekler ve güveler de bu canlıların yakaladıkları avlar arasındadır.
SU İBRİĞİ BİTKİSİ
Su ibriği bitkisi tipik olarak Güneydoğu Asya’nın tropikal ormanlarında habitata sahiptirler. Uzunlamasına bir şekli olan yaprakların dibinde tıpkı tüp gibi bir kısım bulunur. Bu nedenle sürahi bitkileri veya maymun kapları da denilir. Dibindeki tüpün içerisinde sindirim sıvısı bulunur. İbriğin ağız kısmı kaygan ve nemli olduğundan gelen canlı tutunamayıp içine doğru ilerler.
Yaprakların iç yüzeyi de tutunmayı zorlaştıracak mumsu bir yapıya sahiptir. Dibindeki yoğun sıvıya maruz kalan av enzimlerin görevlerini yapmasıyla sindirilir. Bu bitkilerin yapraklarının çok çok parlak renkli olması ve nektarlarının çekiciliği ile birçok hayvanı kendine çeker. Bu bitkinin küçük kurbağaları, yılanları dahi sürahi şeklindeki tuzaklarına düşürdüğü bilinmektedir . Su ibriklerinin en büyük türü Borneo Adası’nda yaşar. Tüpün dibinde yaklaşık 3,5 litre su ve 2,5 litre de enzim içeren sindirim sıvısı taşımaktadır.
SU ÇARKI BİTKİSİ
Su çarkı bitkisi Asya, Avrupa, Afrika ve Avustralya’da bulunur. Yapısı sinek kapanınkine çok benzer. Sulak yerdeki küçük böcekleri ve suda yaşayan küçük canlıları çeker. Hazırladığı nektar ile böcekleri kendine doğru çeker. Dokunmaçları ile böcekleri kapatır, sindirilene kadar enzimleri ile parçalar.
MESANE OTU
Mesane otunun, sap ve yapraklarında mesaneye benzeyen küçük keseler vardır. Sulak alanlarda yaşayan, kök barındırmayan bitkilerdir. Suda yaşayan küçük böcek larvaları, küçük balıklar, su pireleri dokundukları tüyleri tetiklediklerinde böcek içeri alınır ve sindirim enzimleri sindirmeye başlar.