Günümüzdeki Yapay Zeka ve Sanat İlişkisi Üzerine

Merhaba sevgili inekle Blog Okurları! Ben sayısal Soru-Cevap öğretmenlerinden Yaren. Yapay zeka, teknolojinin de gelişmesiyle birlikte şu anda hepimizin hayatında olan bir kavram. Yapay zeka, biyolojik bir yapıdan oluşmayarak akıl yürütme, problem çözme ve yaratıcılık gibi işlevleri yerine getirebilmektedir. Burada yaratıcılık konusunun üstünde durmak istiyorum. Yaratıcılık tam olarak tanımlanamayarak insanların kendine özgün fikir üretme yeteneği olarak yorumlanabilir. Yaratıcılık sanat alanında çok önemli bir kriterdir. Bu alanda yapay zeka, sanatçıların hayatına girmeye başlamıştır. Örneğin kişiselleştirebildiğiniz, istediğiniz özellikleri seçtikten sonra size beste sunan Soundraw adlı yapay zeka sistemini https://soundraw.io/ buradan inceleyebilirsiniz.

Sanatçılar eserlerini ortaya koyarken kişisel özelliklerinden, yaşadıkları toplumdan ve olaylardan, kültürel etkenlerden ve daha birçok faktörden etkilenirler. Bu durum sanatçıların yaratıcılığıyla beraber ortaya koyduğu eserlerde büyük önem taşır ve eserin başarısı bunlardan beslenerek büyür. Bu gibi ortaya çıkan eserler insanların sanatsal doyumunu sağlarken yapay zeka ile yapılan eserlerin insanları sanatta doyum noktasına ulaştıracağı belirsizdir (Artut,2019). Yapay zeka matematiksel ve sistemsel olarak ne kadar güçlü bir konuma ulaşmış olsa da insandaki yaratıcılık fikriyle ortaya bir eser koyması ve sanatın özüne inerek ana değere ulaşması oldukça zordur.

Aslında yapay zeka tarafından ortaya çıkan ürünlere “eser” demek de tartışmalı bir konu. Bir hukukçu olarak işin hukuk kısmına da çok küçük değinmek istiyorum. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) gereğince her fikri ürün, eser olarak kabul edilmemektedir. Yapay zekanın ürettiği fikri ürünün eser olarak kabul edilip edilmediği kanunca düzenlenmemiştir. Bazı ülkelerde bu durum kesin olarak değerlendirilmiştir. Örneğin Amerikan Telif Hakları Ofisi Uygulamaları’nın (Compendium of U.S. Copyright Office Practices) 306’ncı paragrafında bir eserin insan tarafından yapılmış olma koşuluyla eser olarak nitelendirileceği açıkça belirtilmiştir (Gözübüyük,2021). Burada eser kısmına bu kadar dikkat çekmemin sebebi şu ki, FSEK sadece eser olarak nitelendirilen fikri ürünlerin hakkını korur ve bu haklar eserin sahibine tanınır. Yorumlayacak olursak yapay zekanın da temelinde insan bulunduğundan ve yine insanların oluşturduğu bir algoritmayı somutlaştırıp önümüze sunduğundan eser sahibinin kim olduğu tartışmaya oldukça açıktır.

Peki sizce yapay zekanın ortaya koyduğu sanat ürünlerine eser diyebilir miyiz?

Kaynakça

Artut, S. (2019). Yapay zekâ olgusunun güncel sanat çalışmalarındaki açılımları. İnsan ve İnsan6(22), 767-783

Gözübüyük, B. (2021). YAPAY ZEKANIN MEYDANA GETİRDİĞİ FİKRİ ÜRÜNLERE İLİŞKİN 5846 SAYILI FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNUNDAKİ SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. Kırıkkale Hukuk Mecmuası1(1), 54-81.

Kanunlar

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu

Fatma Yaren Koldaş

05.04.2024

Leave a Comment