inekle Sinematek-Ağustos Ayı

Merhaba inekle Blog Okuyucuları! Ben inekle öğretmenlerinden Çağrı. Bu ay size çok sevdiğim ve beni çok etkileyen 5 film önermek istiyorum. Hadi, başlayalım!

1.Eternal Sunshine of the Spotless Mind (Sil Baştan)

‘Birini aklınızdan silebilirsiniz, ama onu aklınızdan atmak bambaşka bir hikayedir.’

Başrollerinde Jim Carrey ve Kate Winslet’ın oynadığı, romantik bir dram filmidir. Şimdiye kadar gelmiş geçmiş en sevdiğim film de diyebilirim. Joel, bir gün trende Clementine ile tanışır ve ondan çok etkilenir. Her şeyin güzel gittiği bu ilişki, bir noktadan sonra toksik bir ilişkiye dönüşür ve ayrılırlar. Bu ayrılığın üzerine Clementine, hafızasını sildirir, Joel’i ve ona dair olan her şeyi tamamen unutur. Bu darbeyle yıkılan Joel de aynısını yapmak ister. Filmde de Joel’in hafızasını sildirişini ve bu sırada hafızasındaki iyi-kötü her şeyi görüyoruz. Her bir güzel anıyı gördükçe hafızasını sildirmekten pişman oluyor ve bu durumu durdurmak istiyor. Bu filmi diğer romantik filmler ile aynı noktada tutamayız diye düşünüyorum. Çünkü aslında filmin konusu, aynı zamanda filmin içinde aranıyor.

2. 500 Days of Summer

Aşkın 500 Günü, Marc Webb’in yönetmenliğini yaptığı bir romantik-komedi filmi. Başrollerinde ise Joseph Gordon-Levitt ve Zooey Deschanel oynuyor. Tom, aynı iş yerinde çalıştığı, aşka hiç inancı olmayan Summer’a aşık oluyor. Bu aşka biraz umutsuz bir aşk diyebiliriz. Çünkü biraz alışılmışın dışında bir ilişkileri var. İzlerken çok keyif aldığım bir film ama Tom’un yaşadığı hüznü ve acıyı film bittikten sonra üzerine düşündüğümde fark ettim diyebilirim. Kurgu ve hikaye açısından oldukça seyir zevki yüksek😊

3. Soul

Soul’u izlemeden önce animasyon olduğu için biraz ön yargıyla yaklaşmıştım. Fakat yanılmışım😊Genel olarak hayatta bir amacımın olup olmadığını hatta hayattaki amaçlarımızın gerekli olup olmadığını sorguladım. Başrolümüz Joe Gardner, bir müzik öğretmeni ve hayattaki en büyük amacı ünlü bir Jazz sanatçısı olmak. Tam buna ulaşmak üzereyken hayatı yani aslında ruhu son buluyor. Ve ‘diğer taraf’tan dünyaya dönmeye çalışıyor. Yaşarken hayattan keyif almaya çalışmamızı, ufacık şeyleri bile romantikleştirmemizi vurgulayan bir film.

4. İyi Adamın On Günü

Mehmet Eroğlu’nun aynı isimli romanından uyarlanan ve başrolünde Nejat İşler’in oynadığı bir film. İlk dakikasından itibaren aksiyon ve merak dolu. Başrolümüz Sadık, eskiden avukat olan ama mesleğini yapmayan bir dedektiftir. Kayıp bir gencin izini sürmesiyle hikaye başlıyor. Sadık, film boyunca iyiliği, iyi olmanın anlamını ve iyilik ile kötülük arasındaki ince çizgiyi sorguluyor. Ayrıca üçleme olan bu serinin ‘Kötü Adamın 10 Günü’ ve ‘Meraklı Adamın 10 Günü’ olacak şeklinde devam filmleri de gelecek. Ben de aksiyon seven birisi olarak heyecanla bekliyorum.

5. The Great Gatsby (Muhteşem Gatsby)

Amerikalı yazar F. Scott Fitzgerald’in aynı isimli romanından uyarlanan bu film, gizemli ve genç bir milyonerin saplantılı aşkını anlatıyor. Başrolümüz Jay Gatsby’yi Leonardo DiCaprio canlandırıyor. Jay Gatsby, villasında sürekli partiler veren, eğlenceler düzenleyen gösterişli bir adam. Aynı zamanda hayattaki tek isteği savaş öncesine geri dönüp o zamanlardaki aşkı Daisy ile beraber olmak. Ancak Daisy, evlidir ve üstelik bir çocuğu da vardır. Gatsby’nin dışarıdan harika görünen hayatının arkasındaki bazı gerçekler de Nick ile tanışmasıyla ortaya çıkmaya başlıyor.  

Çağrı Sudenaz Çelikayar

21.08.2023

Leave a Comment