Klasik Müzik Köşesi Bölüm 3 : Orkestra Elemanları

Merhaba inekle Blog Okuru, ben sayısal ders öğretmeni Selin. Bugün serimizin üçüncü yazısıyla birlikteyiz. İlk yazımızda orkestranın ne olduğundan ve türlerinden bahsetmiştik. Şimdi de orkestranın içinde kimler var, hangi çalgılar bulunuyor, görevleri ve sahneye yerleşimleri gibi konuları ele alacağız. Çok kalabalık olan ve ilk kez görenlere karmakarışık gibi gelen sanatçıların yerleşim düzenlerinin evrensel olduğunu duymuş muydunuz? Haydi, detaylıca inceleyelim.


Orkestra çalgıları ses rengi, yapı ve sesin elde ediliş yöntemine göre dört ana grupta incelenir. Bunlar; Tahta nefesli çalgılar, bakır nefesli çalgılar, vurmalı çalgılar ve yaylı çalgılar. Ayrıca bu grupların yanında orkestralar arp ve piyano da içerir. Bu ana grupların içinde pek çok çalgı bulunmaktadır ve orkestralar bu çalgıların farklı sayıdaki birleşimlerinden oluşur. En çok kullanılan çalgılar telli, yani yaylı çalgılardır.

Yaylı enstrümanlara detaylıca baktığımızda kemanların iki gruba ayrıldığını görürüz. 1. Kemanlar yaylı enstrümanların en ince sesini verirler, 2. Kemanlar birinci kemanların melodilerine destek verir, viyola kemandan daha kalın, viyolonselden daha ince yaylı çalgılar grubudur. Viyolalar orkestranın ihtiyacı olan ara sesleri verir. Kontrbaslar ise orkestranın en kalın seslerini vermekle görevlidirler. Bahsettiğimiz çalgıların herhangi birinin olmadığı bir senfoni orkestrası düşünülemez ancak sayıları değişebilir.

Tahta üflemeli enstrümanlar diye isimlendirdiğimiz grup flüt, obua, klarnet ve fagottan oluşur; genelde her birinden ikişer tane bulunur. Bazıları kalın, bazıları ince ses verir.

Bakır üflemeli enstrümanlar ise korno, trompet, trombon ve tubadan oluşur. Sayıları seslendirilecek esere göre değişiklik gösterir.

Vurmalı çalgılar ise timpani, üçgen, davul, zil, vibrafon ve ksilofondan oluşur. Bu çalgıların her orkestrada bulunması şart değildir.

Arp ve piyano ise solo çalgılardır. Orkestrada yer aldıklarında hemen kendilerini belli ederler.

Bu kalabalık orkestraları yöneten, uyum içinde çalabilmelerini sağlayan kişi orkestra şefidir. Orkestra şefi elindeki baget isimli çubukla orkestrayı yönetir.

Bu oturma düzeni, bir orkestrada farklı enstrüman gruplarının en iyi ses kalitesini elde etmek ve orkestranın tınısını optimize etmek amacıyla tasarlanmıştır. İşte bu düzenin nedenleri:

  1.  Yaylılar, homojen bir tını oluşturmak ve birbirleriyle kaynaşıp tek bir enstrüman gibi tınılamak için yan yana ve önde otururlar. Bu düzen, yaylıların seslerinin dengeli bir şekilde duyulmasını sağlar.
  2.  Üflemeli enstrümanlar, daha parlak seslere sahip olabilir ve zaman zaman solist sesleri içerebilir. Bu nedenle, üflemeli enstrümanlar, yaylılara göre arkada, ancak daha yüksekte otururlar. Bu konum, onların seslerinin ön plana çıkmasına yardımcı olur.
  3.  Vurmalı enstrümanlar, genellikle daha yüksek ses çıkarır ve ritmik vuruşlarıyla öne çıkar. Bu nedenle, arkada ve daha yüksekte otururlar. Bu düzen, vurmalıların seslerinin diğer enstrüman gruplarıyla uyum içinde olmasını sağlar.
  4.  Timpani, orkestranın ritmini ve zamanı belirlemekte önemli bir rol oynar. Bu nedenle, timpani genellikle orkestra şefinin karşısında veya ortada, sanki ikinci bir şef gibi konumlandırılır.

Bu oturma düzeni, her enstrüman grubunun özelliklerini en iyi şekilde kullanmasını ve orkestranın bir bütün olarak uyum içinde çalmasını sağlar. Ayrıca, şefin orkestrayı yönlendirmesi için uygun bir görüş açısı sağlar.

Selin Funda Özbay

11.10.2023

Leave a Comment