Roman Okumayı Nasıl Daha Zevkli Hale Getiririz?

Kitap okumak içinde bulunduğumuz hızlı tüketim toplumunda özümsenmesi güçleşen bir hâl aldı. Bu nedenle karşımıza öncelikle “hızlı okuma teknikleri” çıktı, oysa bu, eseri anlamamızın, özümsememizin karşısında gizli bir tehdit oluşturuyordu. Sosyologlar, düşünürler ve kitapseverler bunun üzerine uzun uzun düşündüler ve bu sefer de karşımıza “yavaş okuma” çıktı. İlk kez Nietzsche tarafından ortaya atılan bu görüş günümüzde de birçok insan tarafından uygulanır oldu. Yavaş okumayı hızlı okumaya nazaran ben de destekliyorum ancak bu, bir kitabı özümsemenin, ondan alabileceğimiz tüm verimliliğe ulaşmanın tek yolu olduğunu düşünmüyorum. Gelin kitap okuma deneyimimizi zenginleştirelim ve romanın iç dünyasına bir yolculuğa çıkalım.

Kitap Ve Kupa Yanında Yeşil Yapraklı Bitki

Örnek olarak son yazımda kaleme aldığım bir eseri, Huzur’a bakalım. Huzur, hızlı okunabilecek bir roman değil, sindire sindire, sayfalar arasında düşüne düşüne okumamızla zevkli hale gelebilecek bir roman. Bunları yaparken olayların geçtiği mekanlara şahit olmak ise mükemmel bir zevk verir okuyucuya. 

çeşitli Roman Kitapları Yığını

Peki nasıl? Romanda geçen yerleri nereden bilebiliriz ki? Biliyoruz çünkü gizli kahramanlar bu romanların haritalarını çıkarıyor. 😊 Yapmamız gereken ilk şey, okuduğumuz romanın haritasını araştırmak olacak. 

İşte Huzur’un İstanbul’u:

Tanpınar Merkezi tarafından oluşturulan Huzur’un İstanbul’u projesi, tüm kitapseverlere açık. Sitesinden ulaşabilirsiniz 😊 

Haritada her bir konum, üzerine tıkladığımızda romanın içinden bölümler ile anlatılmakta. Karakterlerin evleri, olayların nerede geçtiği gibi birçok konum bilgisi mevcut. Huzur’u okurken bu mekanlarda gezmek, okuduklarımı yaşamamı sağlamıştı. Romanın dünyasına girmeye mekanlardan başlayabiliriz. 😊

Aynı zamanda okuma deneyimimizi geliştirecek ikinci bir yol ise karakter haritalarıdır. “Bu karakter kimin nesi, kimin arkadaşıydı ya?” gibi sorularımız geniş çaplı eserlerde, sayfalarda ilerledikçe aklımızda dönüp duran bir soru haline geliyor. Bunun için yapabileceğimiz en güzel şey, okuduğumuz romanın karakter haritalarını araştırmak olacak. Yine Huzur’dan örnek verelim:



Kitap okumak, karakterlerle dost olmakla başlar. Tartışırız, gülüp eğleniriz, yeri gelir sıkıntılarına ortak oluruz. İyi bir roman, okuyup yerine koyduğumuzda bitmez. İyi romanı iyi okumak gerekir. Bunu yapabilirsek eğer roman bittiği an; sokakta, kafede, toplu taşımada, hatta odanızda bile yaşamaya devam eder. Verimli bir okuma, romanı kendi dünyamızda görmemize olanak sağlar. Roman karakterlerini bir köşe başında gördüğümüz an, yalnızca o dünyamıza gelmiş bulunmaz. Biz de romanın içinde yaşamaya başlarız. 

Egemen Bilim

18.03.2022

Leave a Comment