Stephen Hawking: Teorik Fizik ve Ötesi!

Einstein’dan sonra en başarılı teorik fizikçi olarak kabul edilen Stephen Hawking, 8 Ocak 1942 tarihinde Oxford’da dünyaya gelmiştir. İngiliz fizikçi, astronom, yazar, kozmolog ve teorisyen olarak bilinen Hawking, 12 onur derecesi almış ve 1982 yılında CBE ile ödüllendirilmiştir. Birçok başarıya imza atan bilim insanı, aynı zamanda Amerikan Ulusal Bilimler Akademisinin de üyesi olmuştur. 

Oxford Üniversitesinde eğitim alan Hawking, babasının tıp okumasını istemesine rağmen matematiğe yönelmiş ancak okulunda bu bölümün olmaması sebebiyle fizik öğrenimi görmeye başlamıştır. Eğitime başladıktan 3 yıl sonra ise doğa bilimlerinde birinci sınıf onur madalyasına layık görülmüştür.

Sonrasında evrenbilim üzerine çalışmalar yapmak üzere Cambridge’e geçmiş ve doktorasını tamamladıktan sonra doçent olmuştur. 1973 yılında Gökbilim Enstitüsünden de ayrılarak uygulamalı matematik ve kuramsal fizik bölümlerinde çalışmalarına devam etmiştir. 1979 yılında Lucasian matematik profesörü olan Stephen Hawking, evrenin temel ilkeleri üzerine yaptığı çalışmalarla tanınır. Einstein tarafından geliştirilen uzay ve zamanı kapsayan Genel Görelilik Kuramının, Big Bang’le başladığını ve karadeliklerle sonlandığını savunmuştur.

Stephen Hawking

Kuantum Mekaniği ve Genel Görelilik Kuramının birleştirilmesi gerektiğini savunmuş ve bu kanısı 20. yüzyılın ikinci yarısının en büyük buluşlarından biri olarak sayılmıştır. Birleşme sonucunda karadeliklerin tamamıyla kara olmadığı ve radyasyon yayarak buharlaştıkları, bu sayede görünmez oldukları yine Stephen Hawking tarafından keşfedilmiştir. Evren başlangıcının bilimsel kurallarla meydana geldiği anlamına gelen bu durum Hawking’in ünlenmesini sağlamıştır.

Kitapları 40 farklı dile çevrilerek evrenle ilgili düşünceleri ve teorik bilgileri popüler hale gelmiştir. Cambridge Üniversitesinde Hawking’in çalışmaları sayesinde uygulamalı matematik ve teorik fizik laboratuvarları geliştirilmiştir.

Ceviz Kabuğundaki Evren

Yazdığı son eser olan “Ceviz Kabuğundaki Evren” yapıtında dünyanın büyük bir felakete doğru gittiğini ve uzay üzerinde insan kolonileri kurulması gerektiğini savunmuştur. Çok ünlü olan bir diğer yapıtı ise “Zamanın Kısa Tarihi: Büyük Patlamadan Karadeliklere” adlı eseridir. Hawking’in şöhreti bu yapıtıyla artmış ve bu iki eserle birlikte evrenin temel ilkeleriyle ilgili anlaşılır yorumlarda bulunmuştur.

Süper kütleçekimi, Süpersimetri, kuantum teorisi, M-kuramı, bütünsel beyin algılanımı gibi birçok farklı konuya değindiği bu kitaplarda Einstein’ın Genel Görelilik Kuramı ile Richard Feynman’ın çoklu geçmiş düşüncesini birleştirmiş ve evrenin oluşma sürecini tek bir teoride toplamıştır. Hawking’in kitaplarını okuyanlar, bilimsel eser olarak algılamanın yanında bilim kurgu gibi de okuyabiliyor.

ALS hastalığına yakalanan Stephen Hawking’in teşhisi 1963’ te koyulmuştur. Daha 21 yaşındayken doktorlar 2 yıllık ömrü kaldığını söylemiştir. Hastalık, motor nöronları öldürdüğünden ve sinir sistemini felç ettiğinden dolayı Hawking, tekerlekli sandalyeye mahkum kaldı. 1970’li yılların sonlarına doğru konuşma yetisini de kaybeden başarılı bilim insanı, 1985 yılında CERN’i ziyareti sırasında zatürreye yakalandı. Bu hastalık sonrasında nefes borusuna delik açılması gerektiğinden sesini tamamen kaybetti. 2018 yılına kadar bu şekilde yaşadıktan sonra Cambridge’de kendi evinde hayatını kaybetti.

Leave a Comment